Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi - Sıkça Sorulan Sorular

Psikolojik danışmaya ihtiyacım olduğuna nasıl karar veririm?

Günlük hayatınızı ve eğitim sürecinizi engelleyen tüm güncel sorunlarınızda psikolojik danışmanlık hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Örneğin;

  • Stres ve kaygı ile baş etmek istiyorsanız,
  • Sınavlar ve notlar ile ilgili probleminiz varsa,
  • Çalıştığınız halde başarılı olamıyorsanız,
  • Uzun süredir kararsızlık yaşadığınız konular varsa,
  • Bir türlü zihninizden atamadığınız düşünceleriniz varsa,
  • Kimseye anlatamadığınız ancak paylaşma gerekliliği hissettiğiniz duygu ve düşünceleriniz olduğuna inanıyorsanız,
  • Gelecek kaygısı yaşıyorsanız,
  • Hayatınızda bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorsanız,
  • İnsanlarla daha etkili iletişim kurmak, duygu ve düşüncelerinizi etkili bir şekilde ifade etmek istiyorsanız,
  • Yalnızlık ve utangaçlık ile başa çıkmak istiyorsanız,
  • Özgüven ve girişkenlik konularında zorluk yaşadığınızı düşünüyorsanız,
  • Üniversite hayatına uyum sağlamakta zorlanıyorsanız, PDRM uzmanlarımızla görüşebilirsiniz.

 

Sadece ciddi sorunları olan kişiler mi danışmanlık alır?

Hayatınızın herhangi bir alanında (yeme, uyku, ders çalışma, odaklanma, ilişkiler, ruh hali, vb.) bir rahatsızlık hisseden herkes psikolojik danışmanlık alabilir. Üniversite öğrencisi olmak streslidir. Zorluklarla baş ederken yardım almak size kendinizi daha iyi hissettirebilir.

 

Psikolojik danışmanlık hizmeti almanız, sizin ne zayıf karakterli olduğunuz ne de güçsüz olduğunuz anlamına gelir. Aksine sorunlarla yüzleşmek zorlayıcı olabilir ve cesaret ister.

 

Neden tanımadığım birine sorunlarımı anlatayım?

Psikolojik danışmanınızla paylaştığınız zaman dilimi tamamen size aittir ve sizin için önemli olan konuyu konuşmak içindir. Arkadaşlarınızın ve ailenizin yorumları ve önerileri yanlı ve önyargılı olabilir oysa danışmanlar tarafsızdırlar ve konuya eleştirel yaklaşmazlar, sadece sizi ve içinde bulunduğunuz durumu en iyi şekilde anlamaya çalışırlar. Bu da gizlilik kuralı içinde yapılır. Ayrıca, danışmanınızı bir sonraki gün derste yanınızda otururken görmeyeceğinizden emin olabilirsiniz J

 

Psikolojik danışma süreci bana nasıl yardımcı olur?

Psikolojik danışma sürecinde danışmanınız size düşüncelerinizi ve duygularınızı söze dökmek için güvenli bir ortam sağlar. Dolayısıyla meselelerinizi, kendinizi, duygularınızı, düşüncelerinizi ve davranışlarınızı daha iyi anlayabilirsiniz. Zorlukları ve sorunları görmezden gelip yok saymaktansa onlarla yüzleşmek beraberinde belli bir rahatlama ve umut da getirir.

 

PDRM hizmetlerinden kimler faydalanabilir? PDRM’de psikolojik danışmanlık ücreti nedir?

PDRM’de tüm hizmetler sadece BAU öğrencileri içindir ve ücretsizdir.

 

Online görüşmeler yüz yüze görüşmeler gibi etkili olur mu?

Uygun ortam ve koşullar dahilinde online görüşmeler de yüz yüze görüşmeler kadar etkili olmaktadır. Gizliliğinizi koruyabileceğiniz, duyulmayacağınız ve bölünmeyeceğiniz ortamı sağlayabilirseniz çalışma daha faydalı olacaktır. 

 

Psikolojik danışmaya başvuranlar hakkında akademik dosyalarına olumlu-olumsuz yazılar yazılır mı? Konuşmalar başkaları ile paylaşılır mı?

Psikolojik danışma ilişkisinde gizlilik esastır. Her türlü bilgi gizli tutulur. PDRM’de, bilgi ve kayıtların saklanması, yok edilmesinde veya başkalarıyla paylaşılması gerektiği durumlarda etik kurallara uygun davranılır. Psikolojik danışma ilişkisi ile ilgili tüm kayıtlar (görüşme notları, test verileri, yazışmalar ve her türlü diğer dokümanlar) danışmanın çalışmakta olduğu kurumun malı değildir. Bunlar mesleki amaçlarla kullanılır ve öğrencinin izni olmadan başkalarına açıklanmaz. Akademik kayıtlara geçmez. Sadece kişinin veya bir başkasının yaşamını tehlikeye atacak bir durum söz konusu olduğunda ilgili bilgiler yetkili mercilerle paylaşılır.

 

Nasıl randevu alabilirim? Randevu oluşturmak ne kadar zaman alır?

PDRM’den randevu talep etmek için  mustafaayva806@gmail.com e-posta adresine e- posta atabilirsiniz. Hafta içinde yapılan başvurulara 24 saat içerisinde geri dönüş yapılır. Randevu talep etmek için telefon da edebilirsiniz; fakat görüşmeler esnasında gelen aramalara yanıt verilemiyor.

 

Başvurunuz sonrasında merkezimiz uzmanlarından biri ile en yakın zaman için bir randevu oluşturulur. Yoğun zamanlarda (finaller öncesi, dönem sonları, vb.) randevu oluşturmak biraz zaman alabilir. 

 

Başkası için randevu alabilir miyim?

Kişinin kendisinin başvurması görüşmelerden fayda sağlaması açısından önemlidir. Bir öğrenciyi PDRM’ye yönlendirmek istiyorsanız öğrenci yanınızdayken merkezi arayarak randevulaşmasına aracılık edebilirsiniz. Veya öğrenci, bilgilerinin PDRM ile paylaşılmasına onay verdiği takdirde bir danışman kendisine ulaşıp görüşmeye davet edebilir.

 

PDRM’den uzun süreli terapi hizmeti alabilir miyim?

Uzun süreli terapi denilince herkesin aklına farklı uygulamalar gelebilir. Bunlardan bazıları uzun süreli ve düzenli haftalık görüşmeler, iki haftada bir takip görüşmeleri, sıklığı değişebilen ama yıllarca süren görüşmelerdir. PDRM’de kısa süreli psikolojik danışmanlık verilmektedir. Çalışma şekli ve süresi öğrencinin ihtiyacına, yaşanan sıkıntının yoğunluğuna ve uzmanın klinik değerlendirmesine göre belirlenmektedir.

 

Psikolojik danışmanınız ne yapar?

  • Danışmanlık süreci başlangıcında sizi dinler, gerekli değerlendirmeleri yapar, birlikte belirlediğiniz hedef doğrultusunda gizlilik ve profesyonel ilişki çerçevesinde sizinle çalışmaya başlar.
  • Psikolojik danışman kendinizi ve sorununuzu daha iyi anlamanıza ve böylelikle sorununuzu daha etkili bir şekilde çözmenize yardımcı olan kişidir. Sorunlarınızı sizin yerinize çözmez, nasıl yaşamanız gerektiği konusunda size öğüt vermez. Çünkü hayatınızın süreçleri ve zorlukları hakkındaki detayları ancak en iyi siz bilebilir ve siz en uygun çözüme karar verip bu kararı uygulayabilirsiniz.
  • Sizi objektif bir şekilde yargılamadan dikkatle dinler.
  • Sizi içten bir ilgiyle dinler, sizi daha iyi tanımak için sorular sorar.
  • İnançlarınıza, değerlerinize, düşüncelerinize karşı önyargısız ve hassas olmaya çalışır.
  • Psikolojik danışman kendinizi daha iyi anlamanız, sorunlarınızı çözmeye başlamanız ve gerekli becerileri geliştirmeniz için size güvenli bir alan sağlar.
  • Sizin yararınız için gerekli gördüğünde sizi başka uzmanlara yönlendirebilir.

 

Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi - Acil Durum Rehberi

Hemen ilgilenilmesi ve harekete geçilmesi gereken bazı acil (çoğunlukla öğrencinin kendine ya da başkasına zarar verme riskinin olduğu) durumlar vardır. Acil durumlar şunlar olabilir:

A) Yüksek saldırganlık düzeyi ve/veya başkasına zarar tehlikesi (kasıtlı olarak, düşünce süreçlerinde bozulmalar nedeniyle ya da ihmal yoluyla)


B) Gerçekle bağın koptuğunu gösteren tuhaf davranış ve konuşmalar (konfüzyon, desoryantasyon, düzensiz düşünceler, sanrılar, halüsinasyonlar, bozuk ya da tuhaf konuşmalar)


C) İntoksikasyon – öğrenci alkol ya da madde etkisinde ise


Eğer bu yönde şüpheleriniz varsa, öğrenciye sarhoş olup olmadığını, düşüncelerinin bulanık/karışık olup olmadığını ya da kendisine zarar verme düşünceleri olup olmadığını doğrudan sorun. Sormakla öğrencinin kafasına “olmayan düşünceler sokmuş” olmazsınız. Birilerinin yaşadığı güçlüğe dikkat etmiş olması ve bunu fark etmiş olması birçok öğrenciyi rahatlatacaktır.

D) İntihar riski ve girişimi – öğrenci kendisine zarar vermekle tehdit ediyor, bundan bahsediyor, bunun hakkında yazıyor ya da imalarda bulunuyorsa; açıkça intihardan bahsediyorsa; eşyalarını vermek ve/veya vedalaşmaya dair sözel olmayan örtük mesajlar varsa.


İNTİHAR RİSKİ VEYA GİRİŞİMLERİNDE YAPILMASI GEREKENLER:

I. İntihar Vakalarına Müdahalede PDRM’nin Sorumlulukları:
Kişinin kendi fiziki bütünlüğüne yönelik her türlü girişimi tıbbi bir durumdur ve bu gibi durumlarda öncelikli olarak tıbbi ilk yardım gereklidir. İntihar vakalarında öğrencinin götürüldüğü sağlık kurumunda bir psikiyatri servisine yönlendirme yapılır. Öğrencinin fiziksel ve ruhsal sağlığı ile ilgili gerekli “tıbbi ve psikiyatrik” müdahaleler yapıldıktan sonra değerlendirme yapılır ve üniversite psikolojik danışmanlık merkezinde takibi uygun ise psikiyatrik tedaviye ek olarak PDRM’de psikologlar tarafından da takip edilebilir.

a) PDRM’ye bireysel görüşmeler için devam eden bir öğrenci görüşmeler sırasında psikoloğa intihardan söz ederse;

  • Risk değerlendirmesi yapılır.
  • Risk düzeyi düşükse öğrenci ile kendisine zarar vermeyeceğine dair sözlü ya da yazılı kontrat yapılır ve psikiyatrik destek almaya yönlendirilir (öğrenci psikiyatriste gitmeyi kabul etmezse öğrenciye haber verilerek aileye bilgi verilir).
  • Orta ve yüksek düzey risk olması durumunda öğrenciye haber verilerek aileye ve ilgili idari kişiye bilgi verilir (görüşmelerin başında kişinin kendisine ya da bir başkasına zarar verme ihtimali olduğunda gizlilik ilkesinin geçersiz sayılacağına dair bir onay yazısı tüm öğrencilere okutulur ve imzalı onayı alınır) ve öğrencinin bir hastanenin psikiyatri servisine acilen yönlendirilmesi için süreç başlatılır.
  • İlk müdahaleden sonra psikiyatri servisiyle ortak değerlendirme yapılır ve üniversite psikolojik danışmanlık merkezinde takibi uygun ise buradan da takip edilir.

b) Üçüncü bir kişi vasıtasıyla (arkadaşları, akademik ya da idari personel) bir öğrencinin intiharla ilgili düşünceleri olduğu öğrenilirse;

  • Bu düşünceleri öğrenen kişi söz konusu öğrenciyi psikolojik yardım/destek alması konusunda cesaretlendirir ve PDRM’ye yönlendirir. Öğrenci bireysel görüşmeyi kabul ederse PDRM psikologları tarafından gerekli değerlendirme yapılır ve madde a’daki adımlar uygulanır.
  • Öğrenci görüşmeyi reddederse, bu durum PDRM tarafından, aile veya yakınları ile paylaşılır ve gerekli bilgilendirmeler yapılır (kişinin kendine ya da başkasına zarar verme ihtimali olduğunda gizlilik ilkesi geçersizdir).
  • Krize müdahalenin tüm adımlarında ilgili kişiler/birimler birbirleri ile irtibat halinde olmalıdır. Ancak, kişi psikolojik ya da psikiyatrik tedavi görüyor olsa dahi ne yazık ki intiharı önlemenin % 100 mümkün olmadığı unutulmamalıdır!

c) Üniversite içinde veya yurtta intihar girişimi gerçekleştiyse;

Tıbbi Müdahale:

Kişinin kendi fiziki bütünlüğüne yönelik her türlü girişimi tıbbi bir durumdur ve bu gibi durumlarda öncelikli olarak tıbbi ilk yardım gereklidir. Yapılacak tıbbi müdahale intihar girişiminde bulunan öğrencinin yaşadığı hayati tehlikeye yönelik uygulanacak ilk yardım ve hayat kurtarma işlemlerini içerir.

  • Yurtlarda ya da yerleşke içinde gerçekleşen intihar girişimlerinde ilk müdahale kurumda veya kurum dışındaki bir sağlık kuruluşunda/hastanede doktor ya da hemşire tarafından yapılır.
  • İntihar girişiminin boyutu ne olursa olsun, söz konusu öğrencinin durumunu ailesine haber vermek gerekir. Bir kişinin kendisinin ya da başkasının fiziksel bütünlüğüne zarar verme ihtimali olduğunda 18 yaşından büyük olması ailesine haber verilmesine engel değildir.

Psikolojik Danışmanlığa dair  - Faydalı Linkler

 

Flört Şiddeti: İlişkin güvenli mi?: https://morcati.org.tr/flort-siddeti/ 

Alkol hakkında bilmek istedikleriniz var mı?: PDF1 Kaynak: www.yeniden.org.tr

Uyuşturucu/ Uyarıcı Maddeler ve Bağımlılık Hakkında Bilmek İstedikleriniz Var Mı?: Kaynak: PDF2 www.yeniden.org.tr

Bağımlılık Bilgi Merkezi: http://www.yeniden.org.tr/konular/43-bagimlilik-bilgi-merkezi.html

Cinsellik ve cinsel sağlık bilgilendirme dosyaları: http://www.cetad.org.tr/books.aspx?book=1

HIV/AIDS Pozitif yaşam derneği: http://pozitifyasam.org/

Alkol hakkında bilmek istedikleriniz var mı ? Tıklayınız

Uyuşturucu/Uyarıcı maddeler ve bağımlılık hakkında bilmek istedikleriniz var mı ? Tıklayınız

Hastaneler: www.mhrs.gov.tr 
 
Sait Çiftçi Devlet Hastanesi-: http://saitciftcidh.saglik.gov.tr/
 
Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları E.A. Hastanesi:  http://erenkoyruhsinireah.saglik.gov.tr/
 
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları E.A. Hastanesi: http://bakirkoyruhsinireah.saglik.gov.tr/
 
Şişli Hamidiye Etfal Hastanesi: http://sislietfaleah.saglik.gov.tr/

Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir? Nasıl Uygulanır?

Bilişsel davranışçı terapi (BDT), duygusal ve düşüncesel sağlığın iyileşmesini amaçlayan bir psikoterapi türüdür. 1960’lı yıllarda Aaron Beck tarafından geliştirilen bilişsel terapi, düşüncenin psikolojik rahatsızlıklarda nasıl etkili olduğunu açıklamaya çalışmıştır. Beck, duygusal bozukluklarda bilişsel ve davranışçı müdahalelerin teori ve yöntemlerini geliştiren ilk kişidir. Bilimsel bir temeli olup birçok psikiyatrik rahatsızlıkta ve duygu durum bozukluklarında kullanılmıştır. Bilişlerimizin duygularımız ve davranışlarımız üzerinde etkisi olduğunu savunan bilişsel davranışçı terapi, davranışlarımızın da duygularımızı ve düşünce şeklimizi etkileyeceğinden bahseder.

Bilişsel Davranışçı Terapi diğer psikoterapi yöntemleri gibi bir kurama dayanır ve bu psikoterapi yöntemi bilişsel ve davranışçı yaklaşımlarının bütünleşmesiyle bilimsel bir zemin üzerine kuruludur. Bilişsel davranışçı terapi, kişinin yaşadığı psikolojik sorunları ele alırken bilişsel işleve odaklanır. Bilişsel işlev kavramı temel olarak, kişilerin yaşantısıyla ilgili düşünceleri ve değerlendirmeleridir. İnsan öğrenme süreçlerinin çoğunu bilişsel olarak gerçekleştirir ve yaşadığı olayları kendi bilişsel yapısıyla değerlendirerek ona uygun bir davranış şekli geliştirir. Özetle; bilişsel davranışçı terapi kişinin duygu, düşünce, inanç ve tutumlarına odaklanan yapılandırılmış bir psikoterapi yöntemidir.

 

Bilişsel davranışçı terapiye göre duygu, düşünce ve davranış etkileşim halindedir.   

 

Bir insan uyanık olduğu süre içinde zihninde binlerce düşünce olduğu saptanmıştır. Bu düşüncelerin büyük bir çoğunluğu bir durum için oluşan yönlendirici düşüncelerdir ancak bir kısmını da istemsiz olarak kendiliğinden ortaya çıkan düşünceler oluşturur. Bu kendiliğinden ortaya çıkan düşüncelere otomatik düşünce adı verilir. Örneğin, sevmediğiniz bir yerin görüntüsünün zihninizde canlanması gibi. Otomatik düşünceler zihinde çok hızlı bir akışla gerçekleşir genellikle düşünce değil, ona eşlik eden duygu fark edilir.

 

Düşüncelerinde akılcı ve gerçeğe uygun olmayan buna rağmen kişi tarafından gerçek olarak kabul edilen ve kişinin dünyasında olumsuz bir örüntüye sebep olan çarpıtmalara bilişsel çarpıtma denir.

 

Bilişsel davranışçı terapiye göre “Düşündüğümüzü hissederiz.” Psikoterapinin amacı kişinin olumsuz düşüncelerine odaklanarak, düşüncelerin duyguları nasıl etkilediği konusunda kişiye farkındalık kazandırmaktır. Bir sonraki aşama ise bu olumsuz düşüncelerin değiştirilmesidir. Bunu “şimdi ve burada” ya odaklanarak yapar. Bu nedenle bilişsel davranışçı terapi için güncel problemlerimiz önemlidir.

 

Bilişsel davranışçı terapinin içeriği; kişinin problemi yaşamasına sebep olan belirtiler, bu belirtilerin azaltılması ve ortadan kaldırılması, kişinin düşünce biçimlerini gözden geçirmesi ve yeniden çerçevelendirmesi, problemle başa çıkabilmek için etkili stratejilerin öğretilmesidir. Kişiyi rahatsız eden bu davranış örüntüleri ile ilgili ödevler verilir ve olumsuz davranışların yerine başka davranış kalıpları koymasına yardımcı olunur. Terapinin sonunda, kişiye rahatsızlık veren bu olumsuz düşünce ve davranış kalıplarını bırakması ve kendisine dair gerçekçi inançlar geliştirmesi beklenir.

Bilişsel Davranışçı Terapinin Amaçları

Bilişsel davranışçı terapinin amacı kişinin olayları yanlış yorumlama biçiminden kurtulmasını sağlamak, duygu ve düşüncelerini kontrol edebileceğini göstermektir. Kişinin olaylara karşı geliştirdiği otomatik düşünceler ortaya çıkartılır, daha sonra bu düşünceler yerine mantıklı düşüncelerin yerleştirilmesi sağlanır. Kişinin olaylardan kaçtığı duygusal, düşüncesel ve davranışsal örüntüler fark ettirilerek bunlarla bir ömür boyu baş etmesi için bazı teknikler öğretilir. Sonuçta ise bireyin farkındalığı arttırılarak bu düşüncelerden kurtulabileceği mantığı oturtturulur.

Bilişsel Davranışçı Terapi Etkili Bir Yöntem mi?

Bilişsel terapinin öğretmek istediği stratejileri öğrenen kişiler, düşünce olarak yaptıkları hataları artık bilmelerinden dolayı terapi bittikten sonra da stresli durumlarda olumsuz düşüncelerden kaçınarak, sorunlarının tekrar yaşanmasının önüne geçebilirler. Bilişsel davranışçı terapi ile ilgili yapılan araştırmalarda, birçok duygu durum bozukluğunda etkili olduğu ve birçok psikiyatrik rahatsızlık durumunda destekleyici konumda işe yaradığı tespit edilmiştir.

Hastalıklar ve Bilişsel Davranışçı Terapi

Bu psikoterapi türünün doğrudan etkide bulunduğu bazı durumlar şunlardır:

  • Cinsel İşlev Bozuklukları (Erken boşalma, İsteksizlik vb.)
  • Cinsel Kimlik ve Yönelim
  • Davranış Bozuklukları
  • Depresyon
  • EMDR Terapi (Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma)
  • Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları
  • Evlilik Öncesi Danışmanlık
  • Fobiler
  • İlişki ve Evlilik Terapisi
  • İş Performansını Arttırma
  • Kaygı Bozuklukları
  • Kilo Kontrolü
  • Kişilerarası İletişim Problemleri
  • Kişilik Gelişim Danışmanlığı
  • Konuşma ve Dil Bozuklukları
  • Kronik Hastalara ve Hasta Yakınlarına Psikolojik Destek (Kanser vb.)
  • Madde Bağımlılığı
  • Mesleki İlgi ve Kariyer Danışmanlığı
  • Mobbing (İş Yerinde Psikolojik Baskı)
  • Obezite
  • Obsesif Kompulsif Bozukluk (Takıntılar ve Tekrarlar)
  • Öfke Yönetimi
  • Panik Bozukluk
  • Performans Kaygısı
  • Psikotik Bozukluklar (Şizofreni vb.)
  • Sınav Kaygısı
  • Sosyal Fobi
  • Stresle Başa Çıkma ve Öfke Kontrolü
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu
  • Uçak Fobisi
  • Uyku Bozuklukları

Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Bilişsel Davranışçı Terapi

OKB, kişiye kaygı veren yineleyici düşünceler(obsesyonlar) ve bu düşünceleri yok etmek için yapılan davranışlar(kompülsiyonlar) şeklinde ortaya çıkan bir psikolojik rahatsızlıktır. Bilişsel davranışçı kurama göre OKB, sonuçların pekişmesi için yapılan davranışlardır. Obsesif Kompulsif Bozukluk hastalığında uzman desteği verilirken hedeflenen kişinin yanlış düşüncelere neden olan inançlarını değiştirmektir. OKB için destek sürecini üç bölüme ayırmışlardır. Bu üç kısım ise şu şekildedir;

Davranışsal Teknikler: Özellikle ağır depresyon yaşayan kişilerde davranışçı tekniklerin uygulanması önemlidir. Çünkü aktivite düzeyindeki azalma, yetersizlik duygusu, cesaretsizlik, tatminde ve kendine saygıda azalma noktalarındaki depresif durumu bitirebilmek için arttırılan aktiviteler, sonuca ulaşmak için tek başına yeterli olmasa da düşüncesel değişimi etkileyen bir araçtır. Müdahaleler kişinin olumsuz düşüncelerinin mantıklı bir şekilde değişmesini ve düşüncelerini kontrol edebilmesini sağlar.

Bilişsel Teknikler: Bilişsel tekniklerde terapist ve danışan problemlere sebep olan yaşanılmış olayların yanlış ve uygunsuz yorumlanması şeklindeki inançları ortaya çıkartmada ve ortadan kaldırmada birlikte çalışırlar. Terapist, yeni öğrenmelerin sağlanması için dikkatle düzenlenmiş bir soru sorar. Soruları sormadaki amacı problemi açıklamak ya da tanımlamak, düşünceleri, imajları ve varsayımları tanımlamaya yardımcı olmak, hasta için olayların anlamını incelemek, uyumsuz düşünceler ve davranışların sonuçlarını değerlendirmektir.

Depresyon ve Bilişsel Davranışçı Terapi

Depresyon için verilen profesyonel psikolojik destek sürecinde Bilişsel Davranışçı Terapi, etkinliği gösterilmiş en iyi psikoterapi türüdür. Hafif orta depresyonda BDT, orta ağır depresyonda ilaç tedavisi ile BDT’nin etkinliği klinik çalışmalarla gösterilmiştir. Depresyon nedeni fark etmeksizin yaşandığında bilişsel ve davranışsal etkenler önemli devam ettirici rol oynarlar. Depresif hastalar sorunlarını çok büyük, altından kalkılamaz görürler. Terapide ise sorun daha küçük parçalara bölünür, öncelik motivasyon arttırmaya yönelik olup önce davranışsal sonra bilişsel durum ele alınır. Depresyon sürecinde çeşitli testlerle hastanın durumu izlenir.

Profesyonel psikolojik destek sürecinde öncelikle değerlendirme görüşmesi yapılıp, depresif durumla bağlantılı duygular, otomatik düşüncelerdeki çarpıtmalar, temel inançlar, bununla bağlantılı erken yaşam olayları ve hastanın uyum bozucu davranışlarına bakılır. Davranışsal değerlendirmede; azalmış davranışlar, insan ilişkileri ile ilgili azalmış davranışlar, sosyal becerideki sorunlar belirtilir. Değerlendirme esnasında ortaya çıkan depresyon belirtileri ve bu belirtilere eşlik eden yaşam olayları ve çevre koşulları süreçteki hedefleri de oluşturur.

Kaygı Bozuklukları ve Bilişsel Davranışçı Terapi

Kaygı bozukluklarında tedavisinde ilaç tedavisi ve Bilişsel Davranışçı Terapi etkin şekilde uygulanmaktadır. Özellikle ilk dönemde ilaç tedavisi ile hasta bir rahatlama sağlar ve sonrasında BDT ile hastalıkla baş etme becerileri geliştirir ve öğrenir. BDT’nin özellikle hastalığın yenilenmesinin önlenmesi noktasında ilaç tedavilerine göre çok daha etkilidir. BDT kaygının yarar ve zararları konusundaki düşüncelerimizi tanımamız, işlevsel ve işlevsel olmayan kaygılarınız arasındaki farkı tanımanıza yadım eder. Kaygılandığınız konulardaki düşünce ve aktivitelerinizden kaçınma davranışlarınızın nasıl üstesinden gelebileceğinizi öğretir. İlk aşamada hastanın semptomlarında hafif bir rahatlama sağlamaya odaklıdır. İkinci sırada hastaya otomatik düşüncelerini nasıl fark edebileceğini öğretmeye odaklıdır. Üçüncü aşama çarpık düşüncelerine mantık ve akıl yürütme yoluyla nasıl tepki vereceği konusunda eğitmeye yöneliktir. Dördüncü aşamada hasta temel kaygılarının altında yatan varsayımsal düşünceleri tanımlar ve değiştirir.

Bilişsel Davranışçı Terapi Ne Kadar Sürer?

Bilişsel davranışçı terapi görece kısa süreli, çözüm odaklı bir terapi türüdür. Kişinin başvuru sebebi, belirtilerin yoğunluğu, psikolojik rahatsızlığın türü, ortaya çıkma şekli, o esnada bulunan stres faktörleri, kişinin sorunun farkında olup olmaması gibi etkenler çalışma süresini değiştirmektedir. Seanslar genellikle 45 dakika sürmekte olup, danışanın güncel zaman sorunlarına odaklı olmakla birlikte, erken çocukluk dönemi, travmaları, aile ilişkileri, iş hayatı ve sosyal etkileşimleri de göz önünde bulundurularak uygulanır.  Örneğin, hafif düzeyde bir depresyon görünen danışana müdahale ile obsesif kompulsif belirtiler gösteren bir danışana müdahale süresi farklılaşmaktadır.

Ortalama 8-16 seans aralığında gözle görülür değişimler ortaya çıkmakta, belirtiler ciddi şekilde hafiflemekte ya da ortadan kalkmaktadır. Burada önemli olan psikoterapinin kaç seans devam ettiğinden ziyade, kişinin belirttiği ve dışarıdan gözlenen iyi olup olmama durumudur. Pek çok danışan, belirtiler hafiflediğinde terapi sürecini sonlandırma eğilimindedir. Ancak terapiye başlamak gibi terapiyi sonlandırmak da hem psikolog hem danışanın ortak görüşü ile gerçekleştiğinde daha olumlu yönde sonuçlanmaktadır.

Bilişsel Davranışçı Terapinin İlkeleri

Psikoterapiye başlamadan önce psikiyatrik tanı varsa ona yönelik bir ön görüşme yapılır. Psikiyatrik tanı yoksa ön görüşme seansında Beck Depresyon Envanteri, Beck Kaygı Ölçeği, Beck Bilişsel İç görü Ölçeği gibi standardize edilmiş kendini değerlendirme envanterleri uygulanır. Terapinin ilerleyen dönemlerinde de aralıklı olarak kat edilen yolu değerlendirmek amacıyla bu testler tekrarlanır.

Bilişsel terapide asıl tema danışanların düşüncelerini değerlendirmektir. Seans sırasında danışana “o an aklından ne geçiyordu?” sorusu sıklıkla sorulur. Terapiye başlarken danışandan kendi hedeflerini oluşturması istenir ve terapist de danışanın bunları somut hale getirmesine yardımcı olur.

Bilişsel terapi yapılandırılmış, aktif, iş birliğine dayalı ve psiko eğitimsel bir yöntemdir. Uygulama sırasında bilişsel, davranışsal ve canlandırmaya dayalı teknikler kullanılır. Sıcaklık, içtenlik, güven ve saygıya dayalı terapist-danışan ilişkisi terapinin etkinliği için şarttır. Beck: ‘’Bilişsel terapi, danışanın şu andaki hatalı düşünce süreçlerini düzeltmek için geçmişte kullandığı problem çözme tekniklerini uygulamasına basit bir şekilde yardım eden bir sağduyu terapisidir’’ sözüyle bilişsel terapinin destekleyici yönünü vurgulamıştır.

Bilişsel terapi uygulamasında terapist danışana bilişsel kuramı öğreten bir uzmandır. İlgili, işini bilen ve işbirlikçi bir terapist idealdir. Terapist özellikle başlarda aktif rol alacak, danışana fazlaca sorular soracak, ev ödevleri verecektir. Beck, bilişsel terapi tekniklerinin esnek olarak kullanılmasını savunur. Bilişsel terapide bilişsel ve davranışsal teknikler kullanılır. Danışanın bilişsel yapısını değiştiren herhangi bir şey, yeniden bilişsel yapılandırma olarak adlandırılır.

Bilişsel Terapinin Temel Kavramları

Bilişsel model: Duygularımızın ve davranışlarımızın bizim olaylara ilişkin yorumlarımızın bir ürünü olduğunu ileri sürer.

İnançlar: İnançlar bilişsel algıların önemli bileşenleridir. Bilişsel algılarımız, bizim temel inançlarımızı içerir ve bunları değiştirmek oldukça zordur. Bunlar genellikle kişinin kendisine yönelik, kesin olma eğiliminde ve aşırı genellemelerden oluşur. Varsayımlar, kurallar ve tutumlar ise ara inançlar olarak isimlendirilir. Ara inançlar, deneyimlerimize anlam vermemize yardımcı olurlar. Ara inançlar, diğer inançların sonucu olarak kuralları ya da birey tarafından kullanılan başa çıkma stratejilerini de içerir.

Otomatik düşünceler: Anlık olarak ortaya çıkan ve bir değerlendirmeyi içeren ifadelerdir. Otomatik düşünceler daha çok bizim farkında olduğumuz düşüncelerimizle birlikte aynı anda görülürler. Düşünce sahibi tarafından mantıklı olarak kabul edilirler. Temel ve ara inançlarımızdan doğarlar.

Alanında uzman kadrosuyla Psikolog Ofisi, bütün psikolojik rahatsızlıkların üstesinden gelebilmeniz için yanınızdadır. Psikolojik destek süreçlerini en modern yaklaşımla ele alan Psikolog Ofisi, en hızlı ve en doğru çözümleri sunar. Bu sayede, nerede olursanız olun, sadece 1 dakika içerisinde dilediğiniz psikologdan online terapi alabilirsiniz

Bilişsel Davranışçı Terapi Hakkında Okunabilecek Kitaplar

  • Bilişsel Davranışçı Terapi- Judith Beck
  • İyi Hissetmek- David Burns
  • Obsesif-Kompulsif Bozukluk Çalışma Kitabı- Bruce Hyman
  • Kaygı ve Endişe Çalışma Kitabı- Aaron Beck
  • Depresyon- Fuat Torun

 

Önemli bilgilendirme

Bu sitedeki psikolojik testler halkın farkındalığını artırmak adına ücretsiz olarak sunulur ve kesinlikle teşhis/tedavi niteliği taşımaz. Eğer mental bir hastalığınızın olduğunu düşünüyorsanız öncelikle mutlaka bir Psikyatrist hekime danışmalısınız.

Hekimlerden başka kimsenin hastalıklarla ilgili teşhis koyamayacağını unutmayın. Eğer sürekli görüştüğünüz bir Psikiyatristiniz yoksa aile hekiminizden sizi yönlendirmesini isteyebilirsiniz.

Aşağıda acil durumlarda ulaşabileceğiniz numaraları ve kurumların web sitelerini sıraladık. Lütfen gözden geçirin.